12 Şubat 2008 Salı

SİNSİ SANSAR

Yatarken masal okunması bütün çocukların çok hoşuna gider, bu nedenle bende “Her Güne Bir Masal” isimli bir kitap satın aldım ve her akşam yatmadan önce en azından bir masal okuyorum. Hem çocuklar seviniyor hem de benim masal dağarcığım gelişiyor. Oldukça ilginç masallar çıkıyor bazen. Zaman zaman bunları yazılarımda kullanayım diye düşündüğüm oluyor. Bakın 5 Şubat günü okuduğum “Sinsi Sansar” isimli Alman masalıda bunlardan biri. Umarım beğenirsiniz.
“Ormandaki asırlık çınar ağacı, barışında yaşayan bir sembolüymüş sanki: Koca çınarın tepesinde kartal yuva yapmış, yumurtlamış, yavrular çıkarmış. Çınarın dibindeki kovuğa da yabandomuzu yerleşmiş, yavrulamış, onları büyütmeye başlamış. Yukarda kartal ve yavruları, aşağıda yabandomuzu ve yavruları barış ve mutluluk içinde yaşarlarmış.
Bu sakin ortam sansarın da çınara taşınmasıyla ortadan kalkıvermiş. Çok sinsi bir hayvanmış sansar. Çınarın gövdesine yerleşmiş ama amacı bütün ağaca sahip olmakmış!
Ağacın gövdesinin içinden kendine tüneller açtığı için hem yukarıdaki kartalın yuvasına hem de aşağıdaki yabandomuzu ailesine gidebiliyormuş. Çınar ağacının komşuları arasında var olan bu barış ortamından hiç ama hiç hoşlanmıyormuş.
Bir gün kartala çıkmış şöyle demiş:
“Bak kartal dostum. Hem sen hem de ben çok büyük tehlikedeyiz. Aslını sorarsan, tabi ki sen daha büyük tehlikedesin. Çünkü daha yüksekte oturuyorsun. Hain yabandomuzu gece gündüz demeden bu ağacın altını oyuyor. Amacı ağacı devirip, sen burada yokken senin civcivlerini yemek! Dikkatli olalım…”
Sinsi sansar daha sonra ağacın gövdesinin içinden yabandomuzunun yuvasına gitmiş.
“Ah dostum, şu kana susamış kartal ikimizin de başına bela. Biliyor musun, senin yavrularını yemek için fırsat kolluyor. Bende bunu tesadüfen duydum. O yüzden çok dikkatli olmalıyız ikimizde tehlikedeyiz.”
Sinsi sansar o günden sonra gündüzleri hiç kovuktan çıkmamış. Ara sıra başını çıkarıp sanki çok korkuyormuş gibi hemen geri çekiyormuş. Hem kartala hem de yabandomuzuna korkudan evden çıkmadığını hissettirmek için elinden geleni yapmış. Bu arada geceleri gidip avlanmış karnını doyurmuş.
Huzuru kaçan kartal ve yavrularını korumak için diken üstünde duran yabandomuzu ise yavrularını terk etmeyip yuvalarında beklemeye başlamışlar. Ama bu beklenti öyle uzun sürmüş ki sonunda hem kartalın hem de yabandomuzunun yavruları ölmüş.
İkisi de derin üzüntülerinden çok sevdikleri yuvalarını terk edip uzaklara gitmişler. Her biri diğerini suçlamış. Her şeye kolayca inandıkları için hatalı oldukları ikisinin de aklına gelmemiş.
Sinsi sansar ise dostları birbirine karşı kışkırtarak amacına ulaşmış. Tatlı rüyalar.
Sağlıcakla…