9 Ekim 2010 Cumartesi

SİZ HİÇ...

Siz hiç bağırmaktan, slogan atmaktan, yürümekten yorulmuş ama mutlu olmuş elli bin kişiyi aynı alanda, aynı anda gördünüz mü?Ben gördüm.
Geçen Cumartesi günü yani 3 Kasımda Ankara'da gördüm bu topluluğu. Nereden diye sorarsanız. Kendimden derim. Çünkü elli binden biride bendim.
Cuma akşamı Manisa öğretmen evinden hareket eden sekiz otobüsten birinde de ben vardım. Hafif bir buruklukla gidiyordum Ankara'ya. İçimden daha önceki eylemler gibi sönük geçecek mi acaba diye düşünüyordum ve gerçeği söylemek gerekirse fazlada bir ümit yoktu içimde.
Ülkenin üzerine bir karabasan gibi çöken son olaylar, savaş çığlıkları ümitsiz olmak için yeterli idi. Öyle idik.
Ama yol ilerledikçe daha ilk molada ufak ümit kıpırtıları dolduruyordu içimizi. Kula'da, İzmir'den gelen dostlar bağışlamıştı bunu bize. Derken Ankara hipodroma otobüsümüzün, kalabalık yüzünden, giremeyişi ne kadarda mutlu etmişti hepimizi.
Siz hiç trafik sıkışıklığından memnun olan 40 bin kişi gördünüz mü? Ben gördüm. Kendimden biliyorum. Kırk binden biri bendim. Hipodroma girişimiz geciktikçe umutlarımız daha da artıyordu.
Sonra kortejler oluşturulurken, ses aracından yapılan anonslar "Arkadaşlar sığmıyoruz." Sığmamanın sevinci...
Siz hiç slogan atarken yüreğinden ses çıkan 50 bin kişi gördünüz mü? Ben gördüm.
Sonra Sıhhiye meydanında yapılan anonslar "Arkadaşlar alana giriş yapamayan dostlarımız var. Lütfen omuzlarımız arasındaki mesafeyi kısaltalım." Mutluluğumuz tarif edilemezdi.
İşte tüm umutsuzlukların umuda kestiği beyazın en temiz hali bu rengârenk alanda idi ve KESK Genel Sekreteri Abdurrahman DAŞDEMİR tertip komitesi adına konuşuyordu.
"Günlerdir savaş nidaları bir karabasan gibi üzerimize çöktü." diyordu. "Günlerdir her yerde ölüm kutsanıyor, oysa ölüm çocuk büyütmeyi bilmez."
İşte tam o anda elli bin kişinin hep yürek ağladığını hissettim. Siz hiç elli bin kişinin tek yürek olup kötü bir durumdan kurtulma ümidini görmenin mutluğu ile ağladığını gördünüz mü? Ben gördüm.
Dönüş yolunda istisnasız herkesin yüzünde yorgunluk ve mutluluk gördüm. Çocuklarım, ülkem, geleceğim aklıma geldi ve 3 Kasım Ankara mitingini düzenleyen, katılan, katılamayan ama gönlü ile katılan herkese teşekkür ederim dedim.
Siz hiç tüm barışseverlere ve bu yazıya ilham oldu diye Sezen AKSU'ya tek yazıda teşekkür eden birini gördünüz mü? Ben gördüm. Nereden mi? Kendimden.
Sağlıcakla...

Not: Bu yazı 08.11.2007 tarhinde Manisa Yarın Gazetesinde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: