11 Aralık 2010 Cumartesi

Torbaya konan yasalar…

Yeni ve çıkması muhtemel torba yasa tasarısının adını biliyor musunuz?

“Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.”

Adı üzerinde bir torba yasa tasarısı.

İçerisinde ne yok ki?

Devlet memurlarının disiplin amirlerinden tutunda, meslek liselerinde okurken staj yapan gençlerin alacağı ücrete, Genel Sağlık Sigortası ile ilgili düzenlemelerden, esnek ve kuralsız çalışmaya varıncaya kadar her şey.

Yasa tasarısını indirip okumak isterseniz tam yüz altmış üç sayfa, yetmiş bin iki yüz seksen üç sözcük.

Hem de ne sözcükler var içinde. Örnek: tevkifat, tarhiyat, muhtasar, ihtirazi kayıt, iblağ, emtia, topaz, fer’i alacak vb…

Ne diyorlar bu yasalarda, bizi ilgilendiren bir bölüm var mı içinde diye merak edip açsanız, ilk önce iktisat, sonra hukuk okumanız yetmedi ardından da büyük bir Osmanlıca sözlük indirmeniz gerekecek.

Neyse ki sendika uzmanlığı diye bir meslek var. Erkan Aydoğanoğlu almış taslağı incelemiş tabi uzman, demin dediğim konulara vakıf, bir değerlendirme yazmış. Ben de yüz altmış üç sayfa, yetmiş bin iki yüz seksen üç sözcükten oluşan asıl taslağı bırakıp uzmanımızın on sayfa dört bin iki yüz bir sözcükten oluşan değerlendirmesini okudum.

Okuduğum bölümlerden bir kaçını buradan aktarayım. Özetin özeti bir bakıma…

MADDE 23… Bu güne kadar asgari ücret 16 yaşından küçükler ve 16 yaşından büyükler diye belirleniyordu. Değişiklikle asgari ücret; 18 yaşından büyükler ve 18 yaşından küçükler olarak belirleniyor. Yani gençler iki yıl daha az paraya çalışsınlar deniyor.

Halen 16 ve 17 yaşında olanlar iki yıl daha ayda 80 TL az ücrete razı olacaklar demek oluyor.

MADDE 54… Bu madde de yapılan değişiklikle; meslek liselerinde okuyan öğrencilere staj sırasında ödenen ücretin düşürülmesi söz konusu.

Nasıl yapılıyor?

Bu durumdaki gençlere halen “Asgari ücretin % 30’undan daha az ödenemez.” İbaresi değiştiriliyor ve “Asgari ücretin net tutarının % 30’undan daha az ödenemez.” Denerek gençlerin aldıkları ücret düşürülerek murat edilen gerçekleştiriliyor.

MADDE 59… Söz konusu değişiklikle 18–29 yaş arası gençlere istihdam olanakları sağlanmaya çalışılıyor deniyor.

Nasıl?

Belli kriterlere sahip 18–29 yaşa arası gençleri işe alan işverenlerin o işçilerle alakalı sigorta primi vb gibi ödemeleri işverenden alınmıyor.

Nereden alıyor?

İşsizlik sigortası fonundan… Yani işçilerin emekleri ile oluşturdukları fon bir bakıma patronlara vergi indirimi şeklinde yansıtılıyor.

“Ama işsizliğe çare olsun diye yapılıyor” diyenler yanılıyor. Çünkü yeni istihdam alanları açılmıyor. O halde bu vergi indiriminden yararlanmak isteyen patron ne yapacak?

Bu konuda Erkan Aydoğanoğlu’nun değerlendirmesi şu şekilde; “Bu düzenleme yürürlüğe girdiğinde, işverenler prim desteğinden yararlanabilmek için 29 yaş üstünde olan işçileri işten çıkarmak için çeşitli yollar deneyecek. 29 yaş altında olanları daha çok istihdam ederek prim desteğinden yararlanmaya çalışacak. İlk bakışta “istihdamı teşvik” gibi algılanabilecek bu uygulama sonucunda 30 yaş ve üzeri çalışan işçilerin işe alınması neredeyse imkânsız hale gelecek. Bu uygulama sanıldığının aksine istihdamı teşvikten çok, özellikle 30 yaş üzerindeki işsizlerin istihdamını neredeyse imkânsız hale getirecek.”

MADDE 75… bu madde 657 sayılı yasanın 91. Maddesinde yapılacak bir değişiklikle ilgili. Diyor ki; Kadrosu kaldırılan memurlar, en geç altı ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanırlar. Bunlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılır ve yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski kadrolarına ait malî haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler. “

Eski kadrolarına ait mali ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler. Güzel.

Ne zamana kadar?

Atama işlemi yapılıncaya kadar.

İşte bu konuda da Erkan’ın bir uyarısı geliyor; 657 sayılı DMK’nın 4-C maddesi yukarda belirtilen işlemin bizzat yapıldığı bir düzenlemedir. Özelleştirilen kamu işletmelerindeki kamu işçileri, 4-C kadrosuna geçene kadar özlük haklarını ve ücretlerini tam almış daha sonra işçilerin 4-C’ye geçirilmesi ile ücret ve özlük haklarında yarıdan fazla kayıp yaşanmıştır. Taslağın 4. maddesi dikkatli okunduğunda “kadrosu kaldırılan memurlar”ın “yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski kadrolarına ait malî haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam” edeceği belirtilerek, “yeni bir kadro” ifadesi ile ne kastedildiği tam olarak anlaşılamamaktadır.

Tekel işçileri atama işlemleri yapılıncaya kadar hak kaybı yaşamadılar taki 4C’ye atanana kadar.

Tasarıda bahsi geçen, esnek çalışma, kuralsız çalışma, memurların disiplin amirlerinin değişmesi konusu, kurumlar arası geçici görevlendirmeler konularına giremiyorum bile.

Şimdi siz polisin üniversiteli gençlere neden bu kadar sert müdahale ettiğini merak ediyorsanız ve anlamaya çalışıyorsanız ben bu torba yasa ile bu müdahaledeki sertliğin bağlantılı olduğunu düşünüyorum…

Torbadan bizler için ne çıkacak acaba diye bakanlara söyleyebileceklerim şimdilik bunlar.

Sağlıcakla…

10.12.2010

Hiç yorum yok: