7 Eylül 2012 Cuma

Yükselcilik ve bizim yunus paradoksu üzre...


Türkiye bürokrasi tarihinin en eski mesleği nedir diye soracak olursanız, hiç tereddüt etmeden, ‘yağcılık’ derim…
Çünkü yağcılık çok önemli bir meslektir.
Geçmişte ve şimdilerde nice makam sahipleri vardır, yağcıdırlar. 
Hemde bu işi hiç hissettirmeden yapabilecek kadar ustadırlar. 
Ve belki tek meziyetleri olan yağcılık ile çok ama çok önemli mevkilere de gelmişlerdir.
O kadar çoktur ki örnek vermek bile gereksiz olur.
Ben bu yazıda yağcılığın ne kadar kötü ve çirkin bir şey olduğundan bahsetmeyeceğim, öyledir çünkü…
Yağcılık her ne kadar öyle ise de, bilindiğinin aksine her insanın yapabileceği bir iş değildir. 
Evvela zeka ister.
Görgü ister.
Bilgi ister.
Bunlar yoksa yapılan eylem komik olur ki öyle bir örnek var elimde.
Şimdi o örneği inceleyerek, söz konusu şahsın neden ‘yağcı’ olmadığını, daha doğrusu teşebbüs ettiğini ama olamadığını örneklerle anlamaya çalışacağız.
Yağcılık teşebbüsünde bulunan kişi Sağlık Sen Salihli İlçe Temsilcisi Necmettin Bostan, yağcılık yapmaya çalıştığı kişi ise aynı sendikanın Manisa Şube Başkanı Yüksel Ülker.
Necmettin Bostan bu eylemine bir şiir yazarak kalkışmıştır. 
Şiir yazılmakla kalmamış, bu şiir Sağlık Sen'in dergisinde, arka kapakta yayınlanmıştır.  
İşte bu yayınlanma sonrası ilgimize mazhar olmuş, sağ olsunlar hem Sağlık Sen, hem Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı,hemde şiiri yazan nevi şahsına munhasır kişi, cümle alemi kendilerine güldürmeyi bir kez daha başarmışlardır.
Şiiri bölümler halinde ele alacak olursak:
Başlık çok yaratıcı: BİZİM BAŞKAN…
Başlık ve şiirin tamamı büyük harflerle yazıldığından burada da şiirin özü korunmak maksadı ile büyük harflerle yazılacaktır. 
Gerçi sayın şair adayının sadece büyük harf kullanarak şiir yazması da başlı başına bir sorundur.
Çünkü şiir dahil bütün yazın alanında büyük harf kullanımı hoş karşılanan bir durum değildir. 
Kabalık olarak algılanır. 
Hoş Salihli Sağlık Sen Temsilcilik Başkanı Necmettin Bostan beyfendi kadın iş arkadaşlarına saldırmayı neredeyse alışkanlık ettiğinden, bunu çok sorun etmeyecektir.
Yine de bilgi olsun diye Türkiye Şairler birliğinin web sayfasındaki şu ifadeyi kendisi ile paylaşmakta fayda var. “...büyük harfler dikkat çekmeye çalışan, öfkeli ya da kibirli gelir nedense bana..."(Ahmet Oktay, "Virginia Wolf"şiiri, Toplu şiirler, YKY, sayfa 280.)
Öfkeli ve kibirli.
...
Neyse şiire dönelim.
...
BİZİM BAŞKAN
BATARKEN DEMİRCİ UFUKLARINDA AKŞAM GÜNEŞİ
(Sanırım Yüksel Ülker'in Demirci doğumlu olması anlatılmak isteniyor. Ancak doğumla güneş batması çok alakalı olmayabilir belki "Doğarken Demirci ufuklarında sabah güneşi..." denmeliydi...)
YOKTUR YÜKSEL BAŞKANIN BULUNMAZ BENZERİ EŞİ
(Bakın bu dize tüylerimi diken diken etti sayın seyirciler...)
İNANIR GÜVENİR ONA HER İLÇEDEKİ TEMSİLCİSİ
BİZİM YUNUS DİYEREK SEVER O HERKESİ
("Yunus" ile neyi kasdettiğini anlamak zor. Bir iki tahminde bulunacak olursak. Yunus Emre, Yunus Polis veya balık yunus kastediliyor olabilir...)
Gerçi kastedilenin Sağlık Sen'e üye olan, hatta Yüksel Ülker'e tabi olan üyelerin olduğu ilerleyen dizelerde daha net anlaşılıyor. Bakın ne diyor "BÜYÜK BAŞKAN" adlı şiirinde "Büyük Şair":
HER YUNUSU DEĞİL BİZİM YUNUSLARI SEVERDİ
BİZİM YUNUS OLURSAN KUCAKLARDI HERKESİ...
Neymiş: sen istiyor YÜKSEL BAŞKAN tarafından kucaklanmak, olacaksın BİZİM YUNUS...
Şu havuzlarda gösteri yapan yunuslar vardırya hani zıplar, takla atarlar, bde denizlerde ki yunuslar vardır, acep hangi YUNUS?
Hangisi olursa olsun, herkesi kucaklıyor sayın Ülker, ama bi şartla "BİZİM YUNUS" olacaksın. 
Yok olmadın o zaman YÜKSEL BAŞKAN ne yapar? Bu sorunun cevabı şu dizede; "OLMAYACAK YUNUSA SU BİLE İÇİRMEZDİ" 
...
Yani diyelim Sağlık Sen'e YUNUS oldunuz, yetmez. Yüksel Ülker'in yunusu olacaksınız. O "demirci ufuklarından batan güneş; eşi benzeri olmayan insan" bakacak size olan bir yunusmusunuz değilmisiniz diye. Eğer mazallah olayacak bir yunussanız size sayın başkanın "SU BİLE İÇİR"meyeceği tebliğ edilmiş.
...
SENDİKACILIK VARDI YOKTU YARATTI ONU BAŞTAN
...
KARANLIK ODALARIN IŞIĞIDIR YÜKSEL BAŞKAN
...
Şimdiden sonra sendikal mücadele tarihi baştan yazılıyor. Bu güne kadar yapılan sendikacılık, vardı ya da yoktu, bunları geçeceğiz. Çünkü sendikacılığı Yüksel Başkan baştan yaratmış...
Peh peh peh...
...
Şiirin atladığım kısımları yeterince komik olmadığından yazıya konu edilmemiştir. Bildiğiniz şeyler ancak yinede yoğun istek üzere şiiri aşağıda yayınlayacağım.
...
Ben yeterince eğlendiğimizi düşünerek bu şiir bahsini kapatacağım ama şu iki dizeye değinmeden geçmekte olmaz.
SENDE YÜKSELCİ OL KALBİNDEKİ DUYGUYU YEN
(Necmettin beyin kalbinde nasıl bir duygu varsa hem yenilmek zorunda hemde tek yolu da 'yükselci' olmak...)
Bide sanırım bi boğulma korkusu var kendisinin bakın ne diyor:
BAŞKASININ YUNUSU OLMA SUDA BOĞULURSUN SEN
...
Dedim ya hem Necmettin Boştan ( bu şiiri yazarak), hem Sağlık Sen (bu şiiri yayınlayarak), hem Yüksel Ülker (bu şiirin yayınlanmasına izin vererek); dünya alemi kendilerine güldürmüşler ve bittabi bizleri mutlu etmişlerdir hepsine evvel mahsus teşekkür ederim.
...

Gelelim yağcılık meselesine. Baştada söylediğim gibi; yağcılık zeka ister, görgü ister, bilgi ister. Her aklına gelen yağcılık yapmamalıdır. 
Yaparsa ne mi olur?
...
Bu soruya siz okurlar cevap verin...
...
Son sözüm ilçe sağlık müdürü olma hevesine kapılarak bu şair(!) arkadaşın oda basmasına, insanların üzerine yürümesine ve hakaret etmesine göz yumanlara...
Gün olur devran döner, keser döner sap döner...
Sağlıcakla...
 

Hiç yorum yok: