Dünya Kadınlar Günü… veya Dünya Emekçi Kadınlar Günü…
Nedir farkı?
Niye kimi 'emekçi' derken, bir diğeri özellikle kaçınır bu terimden?
Elbette bunun tarihsel bir açıklaması var ancak ben sıcağı sıcağına yaşanan bir kaç örnek vererek anlatmaya çalışacağım bunu.
...
Bakın bir kadın arkadaşın sosyal paylaşım sitesindeki
duvarına yazdığı yorum aynen şöyle; “dünya
kadınlar gününüzü kutlar ,bizlere hakettiğimiz değerleri verecek kişilerle
yaşamamızı sağlayacak yıllar diliyorum....” Noktası virgülüne, tam tamına
böyle yazmış.
Ve bu yoruma o kadın
arkadaşın kadın arkadaşı da şöyle bir yorumla katkıda bulunmuş; “AMİN…”
...
Aynı gün KESK’in web sayfasında ise KESK
Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın cezaevinden KESK üyesi tutuklu kadınlar adına
yazdığı mektubu yayınlandı.
Canan Çalağan “Sevgili kız
kardeşlerimiz, değerli mücadele arkadaşlarımız.” diye başladığı mektubuna “Örgütlü kadın iradesi ve kadın
dayanışmasının gücüyle, tüm insanlık için daha yaşanır bir dünya kuracağız. Bir sabah, onlarca polisin annesini neden
alıp götürdüğünü anlayaman çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız.” diye
bitiriyor ve hiçbir cezaevi duvarının hapsedemeyeceği bir ezgiyi mırıldanıyor
oradan "Cesaret, cesaret, daha
fazla cesaret! Kurtuluş mutlaka ellerimizde."
…
İki farklı açıdan iki farklı tutum ve algı düzeyi…
Edip Cansever “Bazı durumların dili yoktur. Bazı durumların dili başka durumlardır.” der…
İşte bu iki farklı durumun yani ‘amin’ ile
‘cesaret’ in dili oturup konuşsa ortak tutum ortaya koyabilir mi?
Hayır… İkisi bir arada olmaz iki ayrı ‘durum’dur ve biri tercih edilecek, başka yol gözükmüyor.
Yani ya ‘amin’ diyeceğiz ya da ‘cesaret’…
2012 8 Mart’ında ‘cesaret’ diyenler geçen 8 Mart’lara
göre daha bir çoğunluktaydı gibi geldi bana…
2012 8 Mart’ı Manisa’da bir dizi etkinlikle
kutlandı. Kahvaltı, panel, yürüyüş, basın açıklaması ve KESK üyesi Kadınlarca Sahnelenen
müthiş bir tiyatro..
“Umut” adını verdikleri oyunla çıktılar sahneye ve profesyonel
bir oyun çıkardılar.
…
Önce “Umudumu kaybettim, umudumu gören varmı?” diye
çıktılar bir bir… Sonra ötekileştirilen, dövülen, sömürülen, horlanan,
ayıplanan kadınları sahnelediler…
En sonunda da “Umudu” gösterdiler bir çocuğun
suretinde…
Sonrası alkış kıyamet…
Finalde de Grup Yorumdan “Beyaz gelinlik…” …hayat
yeşilde, yeşil yosunda….
…
Bence h a r i k a y d ı…
…
Çıkarken gözüm tutuklu KESK üyelerinin resimlerinin
olduğu pankarta takıldı…
Ve şöyle dedim; İşte bu tutuklu kadınlar, bu oyunu
sahneleyen kadınlar, bu şiirleri okuyan kadınlar, bu cesareti mırıldanan
dudaklar, bu kadınların açtığı yoldur ve bu güzel gecenin bedeli ödenmiştir/ödeniyor…
O dokuma işçilerinin bedenleri ile alevlenen ateş
yanıyor hala KESK’li kadınların yüreklerinde…
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun…
Cesaretle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder