9 Ekim 2010 Cumartesi

BAŞLAYAN VE BİTMEYEN

Tıp dünyasındaki yazılarına çoğunlukla Şiirle baŞlardı. Oldukça sevecen bir o kadar mücadeleci kiŞiliğini görürdüm hep onda. Halkla iç içe oluŞu kıskandırırdı kimilerini, kimi zaman saldırılara uğrar en olmadık ithamlarla karŞılaŞırdı. Tabipler birliğinin on yıl merkez Konseyi baŞkanlığını yaptı. Ondan öncede Tabipler birliği yine sağlık alanında mücadelesini bu kadar berrak verir miydi bilmiyorum ama ben onun ve arkadaŞlarının döneminde gördüm mücadeleyi. Sadece hekimlerin hakları için mücadele vermek gerekir diyen hekimler vardı karŞılarında, ama onlar “Sağlık bir ekip hizmetidir.” Dediler. Bu anlayıŞla tüm sağlık personelini kapsayan ve daha sonrada tüm halkı kapsayan G(ö)rev eylemleri yaparak devam ettiler mücadelelerine. Tabipler birliği aynı kararlılıkla Füsun SAYEK ablalarının kaldığı yerden daha da yükselterek mücadeleyi sürdürüyor/ sürdürecek.
Eray CANBERK’in Şiirini kullanmıŞ TTB Merkez Konseyi mesajında. Bende aynı Şiiri yazımın baŞına koyarak aynı duyguları paylaŞmak istiyorum. Bir sağlık personeli, bir G(ö)rev arkadaŞı olarak tabipler birliğine baŞınız sağ olsun diyorum. Acımız sonsuz.
Sağlıkta yaŞanan olumsuzluklar artarak devam ediyor. Hatta bu olumsuzluklar yıkıma dönüŞtü. Bu yüzden “Sağlıkta yıkımı durduralım” diye çağrılar yapıyoruz. Daha da ilginci hükümet sağlıkta uyguladığı yıkımı durdurmak bir yana tüm kamu hizmetlerinde yıkıma hazırlanıyor.
Daha önce kamu personeli yasa tasarısı ile meclis gündemine getirdiği sözleŞmeli çalıŞmayı esas alan tasarıyı sadece adını değiŞtirerek yeniden ısıtıyor. Bunun yeni adı da Devlet Memurları Kanun Tasarı Taslağı.
Herhangi bir alanda yaŞanan olumsuzluğu sanki reform yapacakmıŞ gibi daha da kötü hale getirmek alıŞkanlıklarından olsa gerek Şimdide kamu personeline el attılar. Kamunun verimsizliği (kimlerin verimsizleŞtirdiği ortada iken) bahanesi ile kamu çalıŞanlarını sözleŞmeli hale getirmeye çalıŞıyorlar. Her türlü torpil ve adam kayırmanın had safhaya ulaŞtığı bu alanda yapılması gereken Şeffaf, siyasi müdahaleye kapalı, demokratik kuralların iŞlediği ve kamusal alanın halkın ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi iken ne yapıyorlar sözleŞmeli çalıŞma. Ne olacak kamu tamamen siyasi müdahaleye açık hale gelecek. Adam kayırma, torpil artacak. İŞ güvencesi olmayan kamu çalıŞanı ses çıkaramaz hale gelerek yalnızlaŞacak ve sendikalardan uzaklaŞacak. Yapılmak istenen (IMF nin dayatmaları ile) kamu hizmetlerinin özel sektöre devredilmesidir.
Bu taslakla, sağlık, teknik, biliŞim, güvenlik ve ulaŞım hizmetlerinin sözleŞmeli personel eliyle yürütüleceği ve sözleŞmeli personelin iŞ güvencesi ve iŞ sürekliliğinin olmayacağı söyleniyor. Bu, Şu demek kamu hizmetleri asli ve sürekli hizmetler olmaktan çıkmaktadır. Bu durum Anayasanın 128. maddesine aykırı. Bu taslak yasalaŞırsa sözleŞmeli personelin çalıŞacağı hizmet alanları tamamen özelleŞtirilebilecek. Taslak ile bu alanlara, esnek çalıŞma getirilecek. Ayrıca, taslağın 108. maddesinde sözleŞmeli personelin iŞ güvencesinin olmadığı ve her an sözleŞmesinin feshedilebileceği belirtiliyor.
Ne dersiniz Sağlıkta yıkımı durduralım çağrımızdan vazgeçip KAMUDA YIKIMI DURDURALIM demek doğru olmaz mı?
Sağlıcakla…

Not: Bu yazı 18.10.2006 tarihinde Manisa Yarın Gazetesinde yayınlanmıştır.



Hiç yorum yok: