9 Ekim 2010 Cumartesi

ÇOCUKLAR ÖLMESİN ŞEKER DE YİYEBİLSİNLER?

Sağlıkta çok önemli bir kural vardır. "Önce zarar verme." Bu kural genel olarak tıbbi müdahaleler için kullanılır. Örneğin göğüs kafesine metal bir çubuk saplı birini gördüğünüzde, acı çekiyor ve o metal çubuk ona zarar veriyor diye, ilk akla gelen o çubuğu oradan çekip çıkarmaktır. Ancak tıp hayır der. O çubuğu çekip çıkardığında geliŞecek durumlara müdahale edebilecek durumda mısın? Önce onu düŞün ve mümkünse hastayı tam teŞekküllü bir hastaneye götür.
Verilen örneğe benzer birde zarar verdiğini düŞündüğünüz yada zarar veriyor gibi görünen hareket aslında hastanın iyiliği için de yapılıyor olabilir. Bu konuda çok bilinen bir olay vardır. Büyük bir hastanenin acil servisine sirenleri çalarak bir ambulans girer. Ambulansın hastane aciline ulaŞması ile doktor ve sağlık personeli bahçeye çıkmıŞtır. Sedye üzerindeki hastanın göğüs kafesi üzerine doktorun yumruk attığı görülür. O sırada, orada bulunan bir gazeteci yumruk atma anının fotoğrafını çekmiŞtir. Ertesi gün gazetedeki haberde Şöyle yazar "Doktor hastayı dövdü." Haberin ayrıntılarında da Şöyle yazar: "Hastaneye acil olarak getirilen hastayı, nöbetçi doktorun sedyenin üzerinde dövdüğü görüldü. Araya giren hemŞireler bile sinirli doktoru yatıŞtıramadı."
Esasında olay Şöyledir. Ambulans, hastaneye gelmeden önce telsizle hastaneye hastanın kalp krizi geçirdiğini bildirmiŞtir. O sebeple acil servisin bahçesine çıkan doktor, ölümle yaŞam arasında bir saniyelik bir zaman olduğunu düŞünerek hastanın göğüs kafesine bir darbe vurarak kalbi çalıŞtırmaya çalıŞmıŞtır. Araya giren hemŞireler meselesi de anlaŞılacağı gibi gazetecilerin abartısıdır diyebiliriz.
Verilen iki örnekte demek istediğim Şudur. Bu ülkede insanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduklarından gaza gelmeye hazır durabilirler. Buna dikkat etmek gerekir.
Şimdi gelelim meselemize. Geçen hafta yazdığım gibi çocuk hastanesi ciddi olarak hekim sıkıntısı çekmektedir. Bu sıkıntının birkaç nedeninden biri de PDC dediğimiz (Personel Dağılım Cetveli) ve Sağlık Bakanlığının, bizlerin tüm karŞı çıkıŞlarımıza rağmen uyguladığı, bir uygulamadan kaynaklanmaktadır. PDC uygulaması ile Sağlık Bakanlığı iki yıl önce kadro eksiği olan iŞyerlerinde aniden hemŞire, doktor, sağlık teknisyeni fazlalığı yaratmıŞtır. Hangi mantığa oturtulduğu anlaŞılmayan bir cetvel hazırlanmıŞ ve bu iŞyerine bu kadar hekim yeter, bu kadar hemŞire yeter gibi bir görüŞle, ben yaptım oldu anlayıŞı yürütmüŞtür.
Sonra Çocuk Hastanesi?nde bu cetvele göre 5 pratisyen hekimin kalacağı söylenmiŞ ve öyle uygulanmıŞtır. Ancak bu uygulamadan önce üç hekimle nöbet hizmeti yürüten hastane iki hekime düŞmek zorunda kalmıŞtır. Sonuç olarak hastaneye baŞvuran çocuklar acilde sıra beklerken muayene olmak zorunda kalmıŞtır. Bir de sürekli olarak hasta bakan acil hekimlerinin ve çocuk uzmanlarının hastaya ne kadar doğru teŞhis koydukları tartıŞılır olmuŞtur.
Ne oldu yeni bir sitem oturtmaya çalıŞırken daha da kötü bir durma geldiniz.
Sonuç olarak çocuk hastanesi bir an önce hekim ataması yapılarak en azından PDC öncesi duruma getirilmelidir.
Dünkü Yarın Gazetesi?nin manŞetinde Şöyle bir haber vardı: "Kampus yolunda hiçbir Şey değiŞmedi.".
Kampus yolunda ne oluyordu da hiçbir Şey değiŞmedi. Kampus yolunda gencecik çocuklar öldü. Hem de bu ölümler, CBÜ öğrencilerinin iki yıldır yaptığı uyarılara rağmen oldu. Yeni rektörün seçilmesi ile bu konuda adım atılacağı söylenmiŞti ve bir ay geçmesine rağmen somut bir adım atılmadı. Bu gün o öğrenciler bu sorunlarının çözümü için tekrar eylem yapacaklar.
Sayın Rektör umarım bu gençlerin sesini duyar ve o yolda ölen çocuğun ailesinin yerine kendini koyar (kadın ve anne olmasından dolayı daha duyarlı olacağını düŞünüyorum.) ve sorunun çözümünün öneri yazısı yazmakta olmadığını anlar diye umut ediyorum.
Sağlıcakla?



Not: Bu yazı 17.01.2007 tarihinde Manisa Yarın Gazetesinde yayınlanmıştır.




Hiç yorum yok: