4 Kasım 2011 Cuma

Manisa'da bir YÖK protestosu oldu. Takke düştü kel bir kez daha göründü…


2 Kasım 2011 günü Manisa’da, Uluparktan Manolya meydanına yürünerek basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması sonrası konu basına yansıyacak ve normal şartlar altında şöyle bir haber okuyacaktık.

“Manisa Tabip Odası Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK) ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi ÖDP Gençlerinin çağrısı üzerine Uluparkta yaklaşık 80 kişi toplandı.

Eylem her yıl, YÖK'ün kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım'da yapılırken, bu yıl 6 Kasım'ın kurban bayramına gelmesi dolayısıyla tüm ülkede eşgüdümlü olarak 2 Kasımda yapıldı.

Eyleme ÖDP, TKP, BDP, CHP gibi siyasi partilerin yanı sıra KESK'e bağlı Eğitim Sen ve SES gibi kamu sendikaları da destek verdi.

Eylem sırasında basın bülteni isteyen muhabirle eylemciler arasında bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı anlaşılan bir tartışma yaşandı.

Bir tartışmanın da polisin yoldan yürünmesine izin vermemesi nedeniyle yaşandığı ancak eylemin sorunsuz bittiği bildirildi.

Ulupark önünde toplanarak başlayan eylemde “Üniversiteler Bizimdir! Sesini Birleştir! Gücünü kullan! ” yazılı pankart açıldı. Basın açıklamasını okuyan Gençlik Muhalefeti Üyesi Çağla Pirim “Müşteri olarak görülen öğrencilere üniversite yönetimlerinde hiçbir söz hakkı tanınmamaktadır. Göstermelik ÖTK’lar la sözde öğrenci temsilcileri seçilirken, öğrencilerin gerçekten söz ve karar hakkı talep ettiği her türlü çaba polis-soruşturma baskısıyla susturulmaya çalışılmaktadır” dedi.”

Haberin bu şekilde olması beklentisi vardı.

Ama bakın neler oldu.

Hür Işık, Manşet, Güne Bakış, Denge, Haber ve Yarın olmak üzere tam altı gazetede haber bakın nasıl yer buldu.

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Bu altı gazete de söz konusu haberin içeriğine dahi değinmeden, tamamıyla yanlı ve tek klavyeden çıkmış bir haberi Manisa kamuoyuna sundular.

Tek ağızdan, hatalarla yüklü, bilgi yanlışları ve içinde vurun abalıya mantığından öte bir amaç olmayan çok kötü bir yayıncılık örneği gösterdiler.

Bu haberleri gazetelerine yakıştıran genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürleri bu yazıyı dikkatle okumalıdırlar.

Gelelim haberlerin işlenişine ve bilgi yanlışlarına...

Hür Işık Gazetesi;

Gazete söz konusu haberi; "Bunlarda Öğrenci!!!" başlğıyla duyurmuş. Konulan resimde ise ÖDP İl Başkanı Fadıl Gezen ve Gençlik Muahalefeti üyesi bir öğrenci var. Resim de ÖDP İl Başkanı Fadıl Gezen az önce basınla yaşanan gerginliği gidermeye çalışıyor.

Kusura bakmayın, diyor yani.

Haber içinden haber çıkarmayın diyor.

Biz bu gün YÖK'ü protesto için geldik arkadaşlar, haberin konusu bu, diyor.

Ama bu söylemin tersi yapılmış.

Fadıl Gezen; "Keşke haber içinden haber çıkarmayın demeseydim, belki ben deyince akıllarına geldi." diyor.

Haberin alt başlığı; "6 Kasım’ın Kurban Bayramı’na denk gelmesinden dolayı YÖK’ün kuruluşunu kutlamak yerine protesto eden...

Doğrusu: "YÖK’ün kuruluşunu kutlamak yerine protesto eden..." ne demek YÖK'ün kuruluşu kutlanacak bir şey mi?

YÖK kurulduğundan beri her 6 Kasım'da protesto edilir.

Son yıllarda ise bu fikir iyice sahiplenildi.

Çünkü YÖK; antidemoktarik uygulamalarıyla üniversite öğrencilerini, öğretim üyelerini, yine bu öğrenci ve hocaların ailelerini mağdur etmiştir.

Çünkü YÖK; bu günkü kısmışlığımızın, sessizliğimizin en baş sorumlularındandır.

O nedenle protesto edilir.

Haber: "ÖDP’ye bağlı Tıp Öğrenciler Kurulu (TÖK) ve Gençlik Muhalefeti üyesi yaklaşık 10 öğrenci..." (bu cümleler; Hür Işık, Yarın Gazetesi, Güne Bakış, Manşet, Denge ve Manisa Haber Gazetelerinde ortak… Yani kopyala-yapıştır.)

Doğrusu: TÖK ÖDP'ye bağlı değildir. Manisa Tabip Odası tıp öğrencileri koludur. Hiçbir şey bilmiyorsanız googleye TÖK yazın karşınıza 139.000.000 sonuç çıkar birinci sonuçta da koca koca “TTB Tıp Öğrencileri Kolu (TTB-TÖK) - TÖK HA..” yazısı vardır. Ayrıca o gün dağıtılan bildirinin altında da TÖK’ün logosu vardır ve logonun içeriğinde de Manisa Tabip Odası Tıp Öğrencileri Kolu diye yazar.

Esasında Gençlik Muhalefeti de ÖDP’ye bağlı değildir. Gençlik Muhalefeti ÖDP içinde faaliyet yürüten gençliğin kendi alan örgütlenmesidir. Yani ÖDP gibi partilerde astlık, üstlük, bağlılık kavramı olmadığından herkes kendi alanında örgütlenir ve neredeyse bağımsız hareket eder. Sadece resmi işlemlerin takibini ÖDP yapar. Emniyete başvuru gibi…

Haber: “yaklaşık 10 öğrenci Ulupark’tan Manolya Meydanı’na yürüdü." (bu cümle de; Hür Işık, Yarın Gazetesi, Güne Bakış, Manşet, Denge ve Manisa Haber Gazetelerinde ortak… Kopyala-yapıştır.)

Doğrusu: Eyleme katılan 80 civarında kişinin kaçının öğrenci olduğu nasıl tespit edildi? YÖK’ü protesto edenler hepimiz öğrenciyiz de demiyor. Ayrıca bunun böyle olmadığı Manşet gazetesinin kullandığı resimde ayan beyan ortada.

Haber: Gençlik Muhalefeti temsilcisi Candeğer Delen, o anda görevini yapmakta olan Haber Gazetesi muhabiri Osman Uyanık’a bülten vermek yerine, ‘Yürü git buradan’ diyerek karşı geldi.” ( Bu cümlelerde neredeyse aynı olmak üzere Hür Işık, Yarın Gazetesi, Güne Bakış, ve Manisa Haber Gazetelerinde ortak… Kopyala-yapıştır.)

Yorumum: Ben burada şunu sormak istiyorum. Haber Gazetesi Muhabiri Osman Uyanık ile Candeğer Delen arasında gergin bir konuşma geçtiği kesin ama bu konuşmanın gerginliği haber konusu edilirken, basın açıklamasının içeriğine neden hiç girilmiyor. Tartışmayı yaşayan iki kişi açıklamaya katılan 80 kişi.

Sonra orada bir açıklama yapılıyor açıklamada ne denilmiş?

Varsayalım bir okur bu haberi okuduktan sonra; “E peki açıklamada ne demişler?” diye soramaz mı?

Peki, nerede kaldı halkın haber alma özgürlüğü?

Bir muhabirle bir eylemci arasındaki tartışma, araya insanlar girdikten sonra ve hatta “Arkadaşlar haber içinden haber çıkarmayın.” denmesine rağmen, nasıl oluyor da, altı gazete de birden, aynı dille, kopyala yapıştır tarzı haber oluyor?

Bu her ne kadar mesleki dayanışma olarak açıklanmaya çalışılsa da bence hatalı ve abartılı bir tarzdır.

Bu “Ben basınım seni böyle zora sokarım.” demektir.

Bu en hafifinden görevini kötüye kullanmaktır.

Olmaz.

Haber: Ulupark dolmuş durakları önünde bir araya gelen eylemcilere ÖDP Manisa İl Başkanı Fadıl Gezen, TKP Manisa İl Başkanı Ahmet Çınar.......KESK ve diğer sol sendika temsilcileri destek verdi. ( Bu cümlelerde neredeyse aynı olmak üzere Hür Işık, Yarın Gazetesi, Güne Bakış, Denge ve Manisa Haber Gazetelerinde ortak… Kopyala-yapıştır.)

Doğrusu:. Ahmet Çınar ‘ı aradım, sordum. TKP İl Başkanımı oldun? diye. Hayır, dedi. TKP üyesiyim. İl Başkanı değilim, dedi. Bu altı gazetenin hiç biri bunu merak etmemiş. Kim bilir belki haberi bile okumadan yapıştırdılar.


“KESK ve diğer sol sendika temsilcileri destek verdi.”

Bu cümlenin neresini düzelteceğimi ise şaşırdım.

Sol sendika diye bir kavram yoktur.

KESK diye bir sendika da yoktur.

KESK; Eğitim Sen, SES, BES gibi 11 sendikanın üye olduğu bir konfederasyondur.

Haberin bundan sonrası tamamıyla kopyala yapıştır. Aynen aktarıyorum;

"Ulupark’ta toplanan eylemci gurup Doğu Caddesi’nde ters istikametten akan trafiğe rağmen yürümek isteyince polis engeline takıldı. ‘Lütfen, rica ediyoruz kaldırımdan yürüyün. Akan trafiği tehlikeye sokuyorsunuz. Hastası olan vardır, acil işi olan vardır onları engellemeye kimsenin hakkı yok. Aracıyla buradan geçenlerden biri sizlerde olabilirdiniz’ sözlerine eylemde öğrencilerin sadece yanında olduklarını, onları yönlendirmediklerini savunan ÖDP Manisa İl Başkanı Fadıl Gezen tepki göstererek, “Kaldırımdaki ağaçlar yürüyüşümüzü engelliyor. O yüzden bizler de yoldan yürümek istiyoruz” dedi. Eylemci gurup daha sonra polisin uyarılarına rağmen Doğu Caddesi’ndeki akan trafiğe aldırış etmeden Manolya Meydanı’na kadar sloganlar atarak yürüdü.

http://www.manisagunebakis.com/haber_detay.asp?haberID=933

http://www.manisahabergazetesi.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=6426:haber2&catid=35:haberler

http://www.manisahurisik.com/haber.php?haber_id=8430

http://www.gazeteyarin.com/manset/yok%E2%80%99u-protesto-eylemi-amacindan-sapti.html

Denge gazetesinin web sayfasından link alamadım ancak ilgili günün gazetesi bulunup okunabilir.

Manşet gazetesi de haberi web sayfasına henüz koymamıştı oda gazeteden okunabilir.

Sonuç:

Böyle gazetecilik olmaz.

Ahmet ÇINAR’ın dediği gibi MSN gazeteciliği derler buna, yapmayın, yapmayın, yapmayın…

Bakın ne diyor Ahmet Çınar 25 Şubat 2011 tarihinde Manisa Manşet Gazetesinde Çıkan "Hem kelek hem dümbelek!" adlı yazısında; "Bir muhabir habere gidip haberi yazıyor. O haberi ve fotoğrafını MSN’den diğer muhabir arkadaşlarına servis ediyor. Ertesi gün tüm gazetelerde aynı metin ve aynı fotoğraf, aynı anlatım bozuklukları ve yazım hatalarıyla huzurlarınızda!" http://manisamanset.gen.tr/yazar/1-ahmet-cinar-gunese-karsi-hem-kelek-hem-dumbelek.html

Ahmet Çınar'ın bu yazıda konu edilen olgu ile ilgili başka yazıları daha olduğunu hatırlıyordum, rica ettim bana linklerini gönderdi. İlgilenenler için iki aşağıda paylaşıyorum. Okunmasında fayda var çünkü.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ahmet-cinar/manisa-da-gazetecilik-nasil-yapilir-ahmet-cinar-manisa-2379

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ahmet-cinar/manisa-nin-rockefeller-gazeteleri-18436


Sonucun sonucu;



Manisa basının bu hali çok geç kalınmış olsada tartışılmalı ve çözüm konusunda ortak akıl üretilmelidir.

Bu konuda bahse konu gazetelerde köşe yazan, muhabirlik yapan, sahiplik eden, okuyan ve inanan, okumuyorum inandırıcı değil diyen; kısacası herkes sorumluluk altındadır.



Şimdi bu yazıyı okuyan bazı yazı işleri müdürleri, bazı muhabirler, belki ah ah diyorlardır. Belki de çarkın nasıl döndüğünden de dem vuracaklardır.

Ama her şeye rağmen sıkıntı var ve büyük.



Önümüzdeki Aralık ayında bu minvalde bir forum düzenlemek ve bu forumda konuyu enine boyuna konuşmak boynumuzun borcu olsun derim.

Önerileri olanlar bana mail adresimden ulaşabilirler. zeynelakaplan@msn.com

Sağlıcakla...

1 yorum:

NİHAT DELEN dedi ki...

Yerel Gazetelerin Halkın haber alma özgürlüğünü daha fazla öne çıkarması dileğimizdir.