Parkta üç çocuk, bir
tekerlemeyi döndürüyorlar… Çocuklardan biri yapıyor bu işi. Bir tekerleme
söylüyor ve her hece için, kendi dahil, bir kişiyi işaret ediyor. Tekerlemenin
son hecesi kime gelirse o sayım dışı kalacak, en sona kalan ise ebe…
Söylenen
tekerleme ise şöyle: "Biz size geldik kirlendik. Hamama gittik
temizlendik. Dik, dik, dik. Çorabını dik. Afedersin patron… Ron ron ron…"
…
Bir
işçi kadın, yedi yerinden bıçaklanmış ve kanlar içerisinde yerde yatıyor…
Kadın işçinin arkadaşları kısa süren şoku üstlerinden atar atmaz polisi ya da
sağlık ekiplerini aradılar diye düşünürseniz yanılırsınız.
Çünkü
kadını bıçaklayan, patronun oğludur.
Ve
onlar, yani yedi yerinden bıçaklanmış ve kanlar içerisinde yerlerde yatan kadın
işçinin arkadaşları, o sırada orada olmayan patronlarını aramayı daha uygun
buldular.
Bir
lisanımünasiple aktardılar patroncuklarına çocuklarının bulaşıkçı kadını nasıl
yedi yerinden bıçaklayıp ta yerlere yığdığını…
Patron:
Bekleyin geliyorum, dedi.
Beklediler…
Yarım
saat, kanlar içerinde kıvranarak bekledi işçi kadın…
Ahladılar,
vahladılar ama ‘beklediler’...
Yarım
saat sonra patron geldi ve durumu ‘iyice bir tetkik ettikten’ sonra polisi
aradı.
Kadın
ölmüştü, ‘ağır kan kaybı’ (*)ndan…
Patron
ifadesinde durumun ciddiyetini anlamadığı için; “Bekleyin.” dediğini diyiverdi…
Kadın
öldü, kadının iş arkadaşları işlerini kurtardılar…
…
Parkta
üç çocuk, bir tekerlemeyi döndürüyorlar… Çocuklardan biri yapıyor bu işi. Bir
tekerleme söylüyor ve her hece için, kendi dahil, bir kişiyi işaret ediyor.
Tekerlemenin son hecesi kime gelirse o sayım dışı kalacak, en sona kalan ise
ebe…
Afedersin
patron… Ron ron ron…"
...
Yer
tuzla tersaneleri, ani bir patlama ve iki ölü, altı yaralı… Tuzlada işlenen iş
cinayetlerinin 149. su…
Limter
İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı açıklama yapıyor. “Birer birer, üçer
üçer, beşer beşer işçiler ölüyor. Öldürülüyor. Yanarak, yüksekten düşerek,
elektriğe çarpılarak, göçük altında kalarak, vücutlarının her bir parçası
asfalta saçılarak…”
Patronun adamları açıklama sırasında “dik dik dik… “
bakıp ardından başlıyorlar Kanber Saygılı’ya saldırmaya… Basının önünde
gerçekleşiyor bu saldırı.
Öldürenler,
öldürdüklerinden sessiz olmalarını bekliyorlar…
Sessiz
sitemsiz…
Haber
kanalları saldıranları; “Açıklamaya tepki gösteren tersane işçileri…” ilan
ediyor.
Patronun
işçileri…
Ve
olaydan sonra bir işçi olayın oluşunu anlattı diye işten atılıyor. Sebep;
basına olayla ilgili beyanat vermek…
Afedersin
patron…. Ron ron ron...
Yedi
yerinden bıçaklanmış ‘ağır kan kaybıyız(*)’ hepimiz. Başka bir yalnızlıkta
boğulduk havasızlıktan.(*)
Sonra
Erzurum Aşkale Karasu göletinde donarak öldük. İki kişilik bir su bisikletinden
devrildik…
Sanki
bir tespih koptu tane tane savrulduk.(*)
Saatlerce
buzların içinde bekledik, kanlar içinde yerde patron bekledik, parça parça
olduk patlamalarda; öldük…
Tekerleme
dönmeye devam ediyor, en son hece kime gelirse o elenecek ve en sona kalanımız
ise ebe…
Ron
ron ron…
Sağlıcakla…
(*)
Atila İlhan, Ağır kan kaybı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder