9 Nisan 2012 Pazartesi

Ron ron ron… Patron…


Parkta üç çocuk, bir tekerlemeyi döndürüyorlar… Çocuklardan biri yapıyor bu işi. Bir tekerleme söylüyor ve her hece için, kendi dahil, bir kişiyi işaret ediyor. Tekerlemenin son hecesi kime gelirse o sayım dışı kalacak, en sona kalan ise ebe… 
Söylenen tekerleme ise şöyle: "Biz size geldik kirlendik. Hamama gittik temizlendik. Dik, dik, dik. Çorabını dik. Afedersin patron… Ron ron ron…"
Bir işçi kadın,  yedi yerinden bıçaklanmış ve kanlar içerisinde yerde yatıyor… Kadın işçinin arkadaşları kısa süren şoku üstlerinden atar atmaz polisi ya da sağlık ekiplerini aradılar diye düşünürseniz yanılırsınız.
Çünkü kadını bıçaklayan, patronun oğludur.
Ve onlar, yani yedi yerinden bıçaklanmış ve kanlar içerisinde yerlerde yatan kadın işçinin arkadaşları, o sırada orada olmayan patronlarını aramayı daha uygun buldular.
Bir lisanımünasiple aktardılar patroncuklarına çocuklarının bulaşıkçı kadını nasıl yedi yerinden bıçaklayıp ta yerlere yığdığını…
Patron: Bekleyin geliyorum, dedi.
Beklediler…
Yarım saat, kanlar içerinde kıvranarak bekledi işçi kadın…
Ahladılar, vahladılar ama ‘beklediler’...  
Yarım saat sonra patron geldi ve durumu ‘iyice bir tetkik ettikten’ sonra polisi aradı.
Kadın ölmüştü, ‘ağır kan kaybı’ (*)ndan…
Patron ifadesinde durumun ciddiyetini anlamadığı için; “Bekleyin.” dediğini diyiverdi…
Kadın öldü, kadının iş arkadaşları işlerini kurtardılar…
Parkta üç çocuk, bir tekerlemeyi döndürüyorlar… Çocuklardan biri yapıyor bu işi. Bir tekerleme söylüyor ve her hece için, kendi dahil, bir kişiyi işaret ediyor. Tekerlemenin son hecesi kime gelirse o sayım dışı kalacak, en sona kalan ise ebe… 
Afedersin patron… Ron ron ron…"
...
Yer tuzla tersaneleri, ani bir patlama ve iki ölü, altı yaralı… Tuzlada işlenen iş cinayetlerinin 149. su…
Limter İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı açıklama yapıyor. “Birer birer, üçer üçer, beşer beşer işçiler ölüyor. Öldürülüyor. Yanarak, yüksekten düşerek, elektriğe çarpılarak, göçük altında kalarak, vücutlarının her bir parçası asfalta saçılarak…”
Patronun adamları açıklama sırasında “dik dik dik… “ bakıp ardından başlıyorlar Kanber Saygılı’ya saldırmaya… Basının önünde gerçekleşiyor bu saldırı.
Öldürenler, öldürdüklerinden sessiz olmalarını bekliyorlar…
Sessiz sitemsiz…
Haber kanalları saldıranları; “Açıklamaya tepki gösteren tersane işçileri…” ilan ediyor.
Patronun işçileri…
Ve olaydan sonra bir işçi olayın oluşunu anlattı diye işten atılıyor. Sebep; basına olayla ilgili beyanat vermek…
Afedersin patron…. Ron ron ron...
Yedi yerinden bıçaklanmış ‘ağır kan kaybıyız(*)’ hepimiz. Başka bir yalnızlıkta boğulduk havasızlıktan.(*)
Sonra Erzurum Aşkale Karasu göletinde donarak öldük. İki kişilik bir su bisikletinden devrildik…
Sanki bir tespih koptu tane tane savrulduk.(*)
Saatlerce buzların içinde bekledik, kanlar içinde yerde patron bekledik, parça parça olduk patlamalarda; öldük…
Tekerleme dönmeye devam ediyor, en son hece kime gelirse o elenecek ve en sona kalanımız ise ebe…
Ron ron ron…
Sağlıcakla…
(*) Atila İlhan, Ağır kan kaybı…





Hiç yorum yok: