15 Nisan 2008 Salı

BOZULDUK VE BOZULDU ALINYAZIMIZ(*)



Ve umutlar sonsuzdur.
Çünkü en büyük yaslar en büyük
ölümlerden sonra tutulur. (*)



“Otostop yapan kadını kamyonetime aldım. …tenha yere götürdüm. Tecavüz ettim. Boğdum. Cesedini çalılıklara sakladım. Her şey bir saat içinde oldu.” Bu itiraflar İtalyan sanatçı, barış yanlısı Bacca’nın katilinin sözleri.
Haberi yapan muhabir bu itirafların sıralandığı satırlara eklemeyi unutmuyor katilin sabıkalı ve dengesiz biri olduğunu. Tanıyanların ağzından: “ Sürekli olay çıkaran, psikolojik sorunları olan, dengesiz biriydi.” Dedirtiveriyor utanmazca.
İşte bu kadar…
Ne kadarda kolay sıyrılıyoruz en batak halimizden. Kötü insanlar her yerde var. Her yerde olduğu gibi bizde de dengesiz, psikolojik sorunlu insanlar çıkabilir pek ala.
İlk paragrafta yazdığım katile ait cümleler arasında en berbatı hangisi dersiniz? “Tecavüz ettim” değil. “Boğdum.” değil. En korkunç ve iğrenç olan cümle “Her şey bir saat içinde oldu.” da saklı.
Her şey. Kısa bir anda, aniden gelişen bir şeytana uyma durumu. Ardından gelecek cümlelerin “E kadında abartmış. Kendi başına. Kadın haline bakmadan…
Rakel DİNK “Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şeyi çözemeyiz” dememiş miydi?
Ne yaptık? Derinden derine katili azmettirilmiş mağdur gibi göstermedik mi?
Çıktığı barış yolculuğu haberini duyduğumuzda ülkemize girmeden daha. Barışsever Bacca’nın dahi, tenha yere götürülüp, tecavüz edilip, boğulmak hiç aklında yokken henüz. Ne işi var imasında bulunmadık mı kahvehane kuytuluklarına benzer akıllarımızda?
Her “Türk erkeklerinden çok memnun kaldım.”lı gazete haberi sonrası. Aklımızdan geçmedi mi yabancı kadınların sarışın oldukları kadar geniş mezhepli oldukları?
Şimdi kim çıkıp utanmadan biz Filistin barışından yanayız diyebilir? Ya da İtalyan sanatçının istediğinin milyonda biri kadar barışsever olduğumuzu kim iddia edecek?
Bu topraklarda, Hrant’ın katiline özenen beyaz bereli delikanlılar sokalar da yürümediler mi? “Hepimiz Hrantız” diyenlerle utanmazca dalga geçecek kadar karanlık ve aşağılık SMS mesajları ve mailler almadık mı tanıdıklardan?
Ne dedik tüm bu yaşananlara? Ya utanmaz bir kahkaha attık yada korkak bir renk belli etmeme hali içinde kaplumbağa misali içerimize saklandık.
Yaşam boşluk, korkaklık, anlamazdan gelme, savuşturma nedir bilmiyor işte. “Bir saat içinde” oluveriyor olacak olan ve bir barışseverin umudu “psikolojik sorunlu, dengesiz” bir zehirlenmişin karanlık, vicdansız, insanlıktan uzak zavallılığına hiç oluyor.
Hep bir psikolojik sorunlu, dengesiz buluruz bahanelerimize. Antalya’da öğrencilere satırlarla saldıran ve kameraların önünde ateş etmekten çekinmeyen zavallı içinde uydururuz “psikolojik sorunlu ve dengesiz” teşhisini. Yoksa hiç suçumuz yoktur toplum olarak. Ne yapalım her yerde kötü insanlar var.
Yıkayalım ellerimizi ve Bacca’nın kız kardeşini çıkarıp ana haber bültenlerine üstüne üstlük birde teşekkür ettirelim yardımseverliğimize bitti gitti.

Bozulduk. Ve bozuldu alınyazımız. Yalnız
Kuşandık yastutmaz giysilerini SENİN.”(*)
Sağlıcakla…

(*)Edip CANSEVER

Hiç yorum yok: