1 Ocak 2011 Cumartesi

Madem ki bu kerre mağlubuz netsek, neylesek zaid*


Asgari ücret oranları bildiğimiz senaryonun tekrar sahneye konması neticesinde belli oldu.

Türk-İş'in terk ettiği toplantıda hükümet ve işveren temsilcilerinin oyları ile asgari ücret artış oranları belirlendi.

2011 yılı asgari ücreti altı yüz yirmi dokuz lira doksan altı kuruş.

Yani dedemin deyişi ile altı yüz otuz liradan dört kuruş noksan.

Noksan ne demek diyen kızıma açıklıyorum; eksik demek kızım diyorum.

İnsanca yaşayamamak demek…

Karın tokluğuna yıllarca çalışıp bir şey olamamak...

Düğününden bir gün önce işte olup düğünden iki gün sonra işe dönmek demek…

Her türlü lüksü, şatafatı, zenginliği dizilerde ağzın açık izlemek demek…

Hep noksan kalmak…

Yetememek, öyle ki dört kuruş falan değil yoksulluk sınırının üç bin lira olduğu düşünülürse tam iki bin üç yüz yetmiş lira dört kuruş eksiklenmek demek.

Eksikliğinin iflah olmaması, dikiş tutmaması demek…

Sahipsiz olmak, mecbur olmak, yapacak bir şey yok olmak…

* * *


Asgari ücret tespit komisyonu toplantısı yapıldığı sırada bir grup Dev Sağlık İş üyesi taşeron asgari ücretli işçi toplantının yapıldığı binaya girmek istedi. Kapıda asgari ücretli taşeron özel güvenlik işçileri vardı.

İçeri giremediler.

Uzun uzun tartıştılar. Bir ara taşeron işçilerden biri; Kardeşim sizde asgari ücretle çalışıyorsunuz bizde, bırakın girelim, içerde benim ve senin alacağımız ücrete karar veriliyor, bırakın girelim dedi.

Giremedi…

Anlatamadı kendisinin ve engelleyen özel güvenlikçinin neden eksik kaldığını…

Hayır dendi. Emir, asgari ücretin çok çok üstünde ücret alan birinden… İzin veremeyiz.

* * *


Dev Sağlık İş üyesi taşeron asgari ücretli işçi aniden eğilip önündeki bariyerin altından içeri girdi ve asgari ücretli taşeron özel güvenlik işçiler ile itişmeye başladı.

Ve şöyle dedi; “Yapacak bir şey yok gireceğiz.”

Yapacakları bir şey vardı onu yaptılar. Barikatı zorladılar ve asgari ücretli taşeron özel güvenlik işçilerinin arkasında bekleyen polis tarafından gözaltına alındılar.

* * *


Onlar gözaltındayken asgari ücret belli oldu.

Altı yüz yirmi dokuz lira doksan altı kuruş, altı yüz otuz liradan dört kuruş noksan.

Açlık sınırından yüz doksan altı lira dört kuruş daha az, daha eksik…

Aç, açık olandan yüz doksan altı lira dört kuruş daha fazla açık bırakan bir asgari ücret.

Yoksulluktan çıkmak için gereken miktardan iki bin üç yüz yetmiş lira dört kuruş daha ayıp bir asgari ücret.

* * *


Asgari ücret tespit komisyonu, Türk-İş'in dostlar alışverişte görsün hesabı toplantıyı terkinden sonra, Dev Sağlık İş üyesi işçilerin gözaltına alınmasının akabinde belirledi bu rakamı.

İçlerinde bir tane bile asgari ücretli olmayan komisyon belirledi bu noksan rakamı.

Noksan ne demek diyen kızıma; eksiklik nedir, açlık nedir, yoksulluk ne berbat bir şeydir bilmeyenlerin bir komisyon oluşturarak belirlediği asgari ücrettir dedim.

2011 yılı asgari ücreti noksanı noksanına altı yüz yirmi dokuz lira doksan altı kuruş.

2011 yılı açlık sınırı sekiz yüz yirmi altı lira.

2011 yılı yoksulluk sınırı üç bin lira.

Sevda ne yana düşer usta, zulüm ne yana, ayıp ne yana…

Sağlıcakla…

(*) Şeyh Bedrettin Destanı

31.12.2010

Hiç yorum yok: