4 Kasım 2010 Perşembe

1 MM LİK KÜPEYE KAÇ SÜRGÜN SIĞAR

Manisa'da bir Cuma Öğretmen var. Cuma öğretmen Manisa kamuoyu tarafından tanınan bilinen biri.

Hemen her yıl çevre konusunda duyarlılık oluşturmak maksadıyla yürüyüşler düzenleyen çevreci bir öğretmen. Bir yıl Ankara, diğer yıl Edirne’ye yürümüştü. Geçen yılda Hakkâri’ye yürüdü, hani çoğumuzun otobüsle dahi gitmeye cesaret edemediği Hakkâriye... Hem de günde 40 km yol yaparak 2 ay boyunca yürüdü. Bir pazar arabasına koyduğu çantası arkasında Manisa'dan çıktı ta Hakkariye...

Tüm bunları yapan ve kamuoyu tarafından takdir edilen Cuma öğretmen, bundan bir süre önce kulağına küpe takmaya başladı. Hem de hiçbir gerekçe göstermeden sadece sevdiği için taktı bu küpeyi ve o günden sonra bakın başına neler geldi.

1. İlk önce Cuma Öğretmen sözlü olarak uyarıldı.
2. Sözlü olarak uyarının kar etmemesi üzerine soruşturma açılıp “Uyarı” cezası verildi. Hem de birer ay arayla üç uyarı cezası.
3. OKS gibi il genelinde yapılan merkezi sınav görevleri iptal edildi. Bir sınavda Manisa Milli Eğitim Şube Müdürünün, Teftiş Kurulu Başkanının ve Kız Meslek Lisesi Müdürünün içinde bulunduğu heyet tarafından küpe ile gözetmenlik yapamayacağı gerekçesi ile sınav salonundan çıkarılmak istenmesi ile karşılaştı. Bu zorlamayı reddetti ve yazılı emir talep etti. Bu olaydan sonra Cuma Öğretmene hiç bir sınavda gözetmenlik görevi verilmedi.
4. Tüm baskı ve soruşturmalar yetmedi, Cuma Öğretmen 1/30 maaş kesim cezası aldı.
5. Son olarak Manisa'nın Merkez Maldan Köyüne(40 km) sürgün olayı gerçekleşti.

Oldukça uzun süren bu küpe takma mücadelesi sürecini kısaca özetlemiş olduk.

Tabi süreç bundan sonrada devam edecek gibi görünüyor. Olay öğretmenin sürgün edildiği Maldan köylülerinin Cuma Öğretmeni istememesi ile ilgili beyanatlarının basına yansıması ile daha farklı bir boyuta evrildi.

Şimdi olaya “Bu işin içinden çık çıkabilirsen.” Vakası da diyebiliriz.

Olaya kişi hak ve özgürlükleri açısından bakıldığında sorun yok. Zaten milli eğitim müdürünün; Cuma Öğretmenin küpeyi çıkarması durumunda sürgünden vazgeçilebileceği beyanı var.

Peki, sorun ne?

Sorun idarecilerin, toplumun ve Maldan köylülerinin; çocuklarının küpe takan bir öğretmene özenmesi korkusu.

İşte milli eğitim müdürlüğünün kararının arkasında bu çekince var. Çünkü toplumun kalıpları var. Çünkü şeklen yaşayan bir toplumuz biz. Oysa Cuma öğretmen şöyle diyor ; “Taktığım küpeyi abartılı buluyorlar. Ben 1 mm çapında küpeyi masum bir takı olarak ve sevdiğim için takıyorum. Küpenin birde dini, siyasi ve felsefi bir anlam taşıdığını düşünemiyorum bile. Bu durumda beni linç edecekler herhalde. Ben bu küpe ile hiçbir yere veya kişiye, kuruma mesaj vermiyorum.”

Ama dedik ya şeklen yaşayan bir toplumuz. Kalıplarımız var bizim ve herkes o kalıba uydurulacak.

Bakınız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyon tartışmalarına. Karşı çıkanlar ile onlarla mücadele edenlerin söylediklerine.

Ne diyordu o günlerde Başbakan; "1 metrekarelik başörtüsüne takılıp kalmakla Cumhuriyetçilik olmaz" oldukça anlamlı bir cümle. Benzer bir konuşmasında da başörtüsünün artık serbest kalması ve ülkemizin bu sorun yerine bilimle uğraşması gerektiğinden bahsediyor.

Ama gelin görün ki bir metre karelik başörtüsü için istenen hoş görü, Cuma Öğretmenin kendi ifadesi ile “1 mm lik küpe” sine gösterilmiyor. Gerekçe olarak velilerin ve öğrencilerin şikâyetleri gösterilse de bu konuda da Cuma Öğretmen; herhangi bir resmi şikayetin milli eğitime ulaşmadığını, kendisinin öğrencilerden, velilerden ve öğretmen arkadaşlarından destek aldığını söylemesi söz konusu.

Nerde kaldı kişi hak ve özgürlükleri.

Nerde kaldı modern toplum projesi.

O çok girmeye çalıştığımız AB de bu işler nasıl karşılanır?

Her fırsatta AB normları diye öne attığımız metinleri açın okuyun; Cuma öğretmene yapılan muameleyi haklı gösterecek bir bölüm, paragraf, cümle bulabilecek misiniz?

Cuma öğretmen oldukça mücadeleci bir kişiliğe sahip, Eğitim sen üyesi...

Ve bu mücadeleden vazgeçmeyeceğini söylüyor. Gerekirse AHİM e taşırım konuyu diyor.

Şİmdi bu konunun AHİM de tartışıldığını ve o mahkeme heyeti içerisinde küpe takan erkek hakimlerin Cuma Öğretmene yaşatılan eziyetler konusunda ne düşüneceğini hayal edebiliyormusunuz?

Ne diyeceğiz; Şekillerimiz vardır bizim.Erkek adam küpe takmaz mı diyeceğiz. Çocuklarımızın küpe takan bir öğretmeni olsun istemeyiz. Biz böyleyiz mi diyeceğiz?

Ama hayat boşluk kabul etmiyor işte bir öğretmen çıkıyor ve alt üst ediveriyor değer yargılarımızı.

Ben tüm kalbimle Cuma Öğretmeni destekliyorum. Konu çocuklarımla ilgili kısma gelince. Ben çocuklarımın, Cuma öğretmen gibi, aydın, çevreci ve küpe takan bir öğretmen tarafından yetiştirilmesinden yanayım.

Ve bir an önce Cuma Öğretmene yapılan eziyetten vazgeçilmesini, tüm milli eğitim camiasının Manisa’nın eğitim başarısını nasıl alt sıralardan alır üst sıralara çıkarabiliriz sorusuna yanıt aramasını, Başbakanın ifadesiyle bilimle uğraşmalarını tavsiye ederim.

Sağlıcakla…

http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=33608

Hiç yorum yok: