9 Ekim 2010 Cumartesi

HAYALLERİMİ İSTİYORUM

1996 yılında YÖK ve Sağlik Bakanlığı arasında bir protokol imzalanıyor. Protokolün amacına göre Sağlık Meslek Liseleri kapanacak yerlerine Sağlık Yüksek Okulları açılacak böylece lisans, ön lisans mezunu sağlıkçılar yetiŞtirlecek ve sağlık personeli eğitim düzeyi yükselmiŞ olacak. Amaç oldukça iyi takdir edilmesi gereken bir uygulama. Sorun bundan sonra ortaya çıkıyor. YÖK imzalanan protokol gereği Sağlık Yüksek Okullarını açıyor ancak Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslek Liselerini kapatmıyor. Öğrenci alan Sağlık Yüksek Okulları mezunlar vermeye baŞlıyor, Sağlık Bakanlığında hala bir hareket yok. Sağlık Meslek Lisesi tabelasının yanına birde Sağlık Yüksek Okulu tabelası asarak eğitime baŞlayan Sağlık yüksek Okulları ile karŞı karŞıya kalıyoruz. Açılan Sağlık Yüksek Okullarında HemŞirelik, Ebelik, Sağlık Memurluğu bölümleri lisans düzeyinde eğitim veriyorlar. HemŞirelik, Ebelik mezunları KPSS sınavına girerek kısıtlıda olsa iŞ imkanı bulabiliyorlar ancak Sağlık Memurluğu bölümü mezunları KPSS sınavına giremiyorlar. Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslek Lisesi Sağlık Memurlarını iŞe alırken lisans mezunu Sağlık Memurlarını kabul etmemek gibi bir durum ortaya koyuyor. Halen mezun olmuŞ bin civarında lisans mezunu Sağlık Memuru ne yapacağını bilemez halde. 17 Üniversitede eğitim gören ve mezun vermeye devam eden bu bölüm öğrencileride mezun olanlarla aynı kaderi paylaŞmaya hazırlanıyorlar. Her geçen yıl sayıları artıyor.
Sağlık kuruluŞlarında, Sağlık Bakanlığının verilerine göre elli bin civarında elaman açığı var. YetiŞmiŞ sağlık personeline kadro açmayarak onları düŞük ücretle özel sağlık kuruluŞlarının insafına terk ediyorsunuz. O iŞide bulabilirlerse. Şimdi burada sorulması gereken bir soru var. Madem iŞ imkanı vermeyeceksiniz neden bu gençlerin bu okullarda okumasına mezun olmalarına izin veriyorsunuz? Amacınız binlerce iŞsiz sağlık emekçisi yaratarak sağlık çalıŞanlarının ücretlerini düŞürmek, sağlık çalıŞanlarını özel sağlık kuruluŞlarında ve temizlik Şirketi kadrosunda göstererek kamu kuruluŞlarında asgari ücreti kabul eder hale mi getirmek?
Hastanelerde çalıŞan sağlık personeli yoğun iŞ yükü altında ezilmekte, hastalar hastane kuyruklarında çile çekmekte iken birde iŞssiz sağlık personeli doğrusu anlaŞılır bir Şey değil. Hele bir de mezun veren ve mezun vermeye devam eden Sağlık Yüksek Okulu mezunu Sağlık Memurlarının tanınmaması, açıklanabilecek bir Şey değildir.
Üniversite mezunu bir gencin harcadığı zaman, onca emek, hayalleri, ailesinin beklentisi, yine ailesinin bu uğurda harcadığı on milyarlar... Buna sebep olanlar kendi çocukları aynı durumda olsa ne düŞünürler, nasıl davranırlar merak ediyorum. Bir gencin üniversiteden mezun olana kadar geçen zamanda nasıl bir süreçten geçtiğini anne baba olan herkes bilir. O kadar güzel bir duygudur ki çocuk sahibi olmak. O ilk doğum anı, ilk konuŞma, yürüme yaŞanan tüm heycanlar bir hazırlığıda beraberinde getirir. İlerde iyi bir gelecek sahibi olması, iyi bir meslek sahibi olması, dolayısıyla üniversite bitirmesi, tüm beklentiler hem heycan hem kaygıyı aynı anda içinde barındırır. Bir an için kendinizi bu gençlerin ailelerinin yerine koyun. Üniversite bitirmiŞler/bitiriyorlar ve iŞ bulma Şansları neredeyse yok gibi. Ne hissedersiniz. Harcadığınız onca para, zaman bir yana çocuğunuzun hayalleri ve yaŞadığı hayal kırıklığı? Gençlerden biri bu bölümü seçerken kısa zamanda iŞe gireceğini düŞündüğü için seçtiğini söylüyor. Kısa sürede iŞe girmek bir yana henüz kabul edilmiŞ değiller. İmzalanan protokolün gereğini yerine getirmeyenlerin bu gençlerin hayallerini yok etmeye ne hakları var?
YaŞadıkları karŞısında çözüm arıyorlar, çaba gösteriyorlar. Okullarında dilekçe toplamıŞlar Sağlık Bakanlığına göndermiŞler. Umutluyuz diyorlar. Neden olmasınlar ki istedikleri hem çok makul hem akıllıca. Sağlık personelinin lisans düzeyinde eğitim görmesi gerektiğine kim karŞı çıkabilir ki. Daha iyi eğitim almıŞ sağlık personelinin daha kaliteli hizmet sunacağı çok açık. Umarım Sağlık Bakanlığı bir an önce gereken adımları atar ve geçte olsa bu haksızlığı ortadan kaldırır. Yapılması gereken çok basit bir yönetmelik çıkarmak. Yıllarını bu mesleğin eğitimi için harcamıŞ Sağlık Memurları umutla bekliyorlar.
CBÜ Sağlık Yüksek Okulu hocalarıda sanırım bu konun üzüntüsünü duyuyorlardır. YetiŞtirdiğiniz, eğittiğiniz pırlanta gibi gençlerin bu durumuna üzülmediğinizi düŞünemiyorum. Mutlaka bu konuda çaba gösteriyorsunuzdur. Lütfen yapılabilecek bir Şeyler varmıdır diye bir daha düŞünün. Aklıma Rıfat ILGAZ? ın Çocuklarım adlı Şiiri geldi. Bir öğretmendi ve sadece Öğretmiyordu ne olacaklarıda onu ilgilendiriyordu. O duyarlılıkla yazılmıŞ bir Şiirdir ve çok beğenirim hocalarımın hoŞ görüsüne sığınarak bir dörtlüğünü yazmak istiyorum.
Kiminiz limon satar Balıkpazarı?nda
kiminiz Tahtakale? de çaycılık eder;
biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı,
tereyağındaki vitamini
ve kalorisini taze yumurtanın!
Sağlıcakla?.



Not: Bu yazı 01.04.2005 tarihinde Manisa Yarın Gazetesinde yayınlanmıştır.


Hiç yorum yok: