1 Kasım 2007 Perşembe

DOKTOR HANIM POFUDUK KİM?


Bu günlerde sağlık ocaklarına gittiyseniz fark etmişsinizdir. Sağlık ocağına işi düşen herkesin eline bir broşür tutturuluyor.
Broşürde “Aile Hekimliğine Geçiyoruz.” deniyor. Aile hekimliği gelince ne olacak falan.
Genel Sağlık Sigortasından bahsediyor mu diye uzun uzun inceledim. Yok.
Broşür baştan sona reklamcı mantığı ile hazırlandığından özellikle resimler insanda burası neresi gibi garip bir duygu uyandırıyor.
İlk resimde bir kız çocuğu annesi tarafından aile hekimine getirilmiş şekilde resmedilmiş. Ama çocuk hasta değil. Zaten doktorun dinleme cihazı kız çocuğunun oyuncak ayısı üzerinde.
Bu resimden yola çıkarak aile hekimliği modelinin Genel Sağlık Sigortası sonrası ile ilgili bir hikaye uyduralım.
Hikaye şu; evin prensesi, biz bu kıza Ayça diyelim. “Anne pofuduk(resimdeki oyuncak ayıya da bu isim yakıştı sanki) hastalandı.” diyor. Annesi de tüm duyarlılığı ile alıp ayıcığı kızı ile birlikte “Aile Hekimine” geliyor. (Aile hekimine de Nalan diyelim)
Anne,“Doktor hanım (veya Nalan) pofuduk hastalandı.” der. Yalnız bu sırada bir eliyle oyuncak ayıyı işaret etmez. Çünkü pofuduğun kim olduğu bilinmektedir.
Doktor Nalan, “Ya çok üzüldüm. Ayçacığım getir de pofuduğa bir bakalım.” der ve dinleme cihazı ile pofuduğu dinlemeye başlar.Buraya kadar her şey resmedildiği gibidir.
Sonra Dr Nalanın aklına pofuduğu kayıt etmesi gerektiği gelir ve Ayçaya dönerek “Söyle bakalım Ayça pofuduğun kimlik numarasını.” Ayça annesine bakar ve gözleri nemlenir.
Anne, “Nalancım pofuduğun kimlik numarası yok.” der.
Dr Nalan “Kimlik numarası yoksa kayıt yapamam. Kayıt yapamazsam Genel Sağlık Sigortası Primini ödeyip ödemediğini anlayamam. Hem yeni çıkan Türk Ceza Kanununa göre oyuncak ayı muayenesi hangi kapsamda ele alınıyor onada bakmam lazım.”
Ayçanın annesi hafiften sinirli bir tavırla “Dr Nalan, hiç oyuncak ayının kimlik numarası olur mu?” diye sorar.
Dr Nalan daha da sinirli bir şekilde gülümseyerek. “Üzgünüm kimlik numarası yoksa hele prim ödeyip ödemediğine bakamazsam pofuduğa bakamam. Hangi aile hekimine kayıtlı ise ona gidin.”
Ayçanın annesi Doktor Nalan’a sitem etmekle kalmaz. Seneye kayıt döneminde nasıl başka doktora kayıt olacağı tehdidini de savurur ve kapıyı çarpıp çıkarlar.
Dr Nalan “Paşa keyfiniz bilir. Hem kimlik numarası olmayan bir pofudukları var hem de güçlüler.” diyerek sıradaki hastaya geçer.
Sıradaki hastada Süleyman adında, beş yaşlarında bir çocuktur. Annesi çocuğun ateş, kusma, ishal şikayetlerinden bahsederken Doktor Nalan önce kayıt yapalım der. Süleyman’ın kimlik numarası vardır. Derin bir nefes alınır. Ancak Süleyman’ın babası Genel Sağlık Sigortası primini yatıramamıştır. Üstelik aylık geliri 127 YTL nin üzerindedir.
Dr Nalan “Üzgünüm der. Çocuğunuza bakamam. Genel Sağlık Sigortası Primi yatmamış.”
Süleyman’ın annesi “Doktor hanım çocuk çok hasta, ateşi var, kusuyor, üstelik ishal. Siz hele bir bakın ne gerekiyorsa yaparız.”
Dr Nalan “Üzgünüm az önce pofuduğa da bakmadım. Gerçi onun kimlik numarası bile yoktu. Sizin var. Ama prim ödeme şartı. Sigorta kurumunun talimatı böyle.”
Süleyman’ın annesi; “Doktor hanım pofuduk kim?.”
Hikayenin bundan sonrasını yazmayalım. Zaten sonrası da yok.
Yazının başında da belirttim. Bir olaya reklamcı gözüyle yaklaştığınızda durum oldukça aldatıcı ve abartılı olabiliyor. Yıllar önce bir margarin firmasının reklam sloganı “Özen gösteren anneler için.” Şeklinde idi. Yani eğer çocuklarınıza bu margarinden yedirirseniz “Özen Gösteren Anne” olursunuz. Oysa bir anne çocuklarına özen gösteriyorsa margarin yedirmemeye çalışmalıdır diyebiliriz. Ama reklamcılar işte böyle yaklaşabiliyorlar.
Sağlıcakla…

Hiç yorum yok: