7 Ocak 2008 Pazartesi

RADYASYON HALA VİTAMİN DEĞİL!


Hükümet nerede budanacak bir hak görse hiç vakit kaybetmiyor başlıyor budamaya. Bu anlamda uzun süredir üzerinde durduğu bir konuda radyoloji çalışanlarının mesailerini uzatmak.
Radyoloji çalışanları günlük sekiz saat mesai yerine beş saat mesai yapıyorlar. Bunun nedeni de şua ışınları yani radyasyon. Uzun süre şua ile çalıştıklarında, yeterli ve dengeli beslenmediklerinde ve yeterince dinlenmediklerinde kansere neden olan şua ışınlarının zararlı etkilerini en aza indirmek için bir takım kurallar konmuş. Günlük beş saat mesai, yılda otuz gün şua izni, gece uykularından mahrum bırakacak görev verilememesi vs gibi.
Haliyle olayın iç yüzünü ve radyasyonun sağlığa verdiği zararları bilmeyen insanlar oh ne ala memleket diyorlardır.
Ancak gerçektende insan sağlığına zararlı olan radyasyonun kötü etkilerini bu kadar sosyal hak bile yok edemiyor sadece azaltabiliyor. Hal böyle iken bazı başhekimler radyasyona vitamin muamelesi çekme hakkını kendinde görüyor ve bu hakların yok edilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Haliyle Sağlık Bakanlığı da boş durmuyor.
Geçen aylarda çıkardığı bir yönetmelikle röntgen çalışanlarının mesailerini günlük beş saatten dokuz saate çıkardı. SES bu haksızlığa karşı dava açtı ve yargı kararı ile şimdilik bu hatadan dönüldü. Fakat hala hükümetin bu yönde çabaları devam ediyor. Bu çabalara Avrupa da çalışan röntgen çalışanlarının çalışma saatlerinin uzunluğu örnek gösteriliyor her ne hikmetse aynı ülkelerde çalışanların aldıkları ücretten ve çalışma koşullarından hiç bahsedilmiyor. Konu ile ilgili TÜMRAD-DER Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneğinin yaptığı çalışma oldukça ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Ayrıntılı rapor derneğin web sitesinde mevcut açılıp okunabilir. Ben birkaç başlığa değinerek konuya dikkat çekmeye çalışacağım.Anket, Manisa dahil 22 ilde yapılmış ve toplam 707 radyoloji çalışanı bu çalışmaya katılmış. İşe ilk olarak çalışılan cihazların lisansları sorularak başlanmış ve sonuç; halen lisansı olmadan çalıştırılan cihaz sayısı 17, toplamda % 22,9.
Radyoloji çalışanlarının koruyucu kurşun önlüklerle çalışması gerekirken; Ankete katılan teknisyenlerin % 72 si kurşun önlükleri yeterli bulmuyor.Yine bu çalışanlarda dozimetre adı verilen, kişinin maruz kaldığı radyasyon miktarını ölçmeye yarayan cihazların yetersiz olduğu görülmüş. Örneğin, 26 teknisyeni olan bir hastanede dozimetresi olmayan teknisyen sayısı 12 kişi. Radyoloji teknisyenlerinin yaklaşık olarak % 18’nin dozimetresi bulunmamaktadır. 37 hastanede radyasyonla çalışan ve anketimize katılan 707 kişiden 127’sinin dozimetre sinin bulunmadığı ortaya çıkmış. Dozimetresi olan teknisyenlerinde ayda bir kontrol edilmesi gerekirken bu çoğu zaman aylarca aksamakta imiş. Radyasyon birikmesi nedeniyle çok iyi havalandırılması gereken röntgen bölümlerinin durumları da içler acısı. “Havalandırması olmayan hastane oranı % 20, havlandırması olup ta çalışmayan hastane oranı % 28, havalandırması olup ta yetersiz kalan hastane oranı ise % 52’dir.”Yani koruyucu önlem alınmıyor ve malzeme yetersiz.Değinmeye çalıştığım konular raporda öne çıkan olumsuzluklardan sadece birkaç tanesi. Peki, bu durumda radyasyonu hala vitamin zanneden sayın yöneticilere şöyle bir soru sorsak. Sayın Başhekim bu eksiklerden herhangi biri mesailerle ilgili örnek gösterdiğiniz Avrupa ülkelerinde yaşansa ne olurdu? Ne olurdu ben söyleyeyim başta o kurumun yöneticisi olmak üzere tüm sorumlular cezalandırılır ve görevlerinden alınır daha sonra da tüm eksikler en kısa zamanda giderilirdi. Şimdi siz radyoloji çalışanlarının sosyal haklarına göz dikip de örnek gösterdiğiniz ülkelerde yöneticiler nasıl davranıyormuş birazda onu örnek alsanız kendinize. Belki kraldan çok kralcı olmaktan vazgeçersiniz kim bilir.
Mesai saatlerinin uzatılması ile ilgili genelgenin size gelmesini beklemeyip internetten indirerek röntgen çalışanlarına tebliğ etmekte sakınca görmediniz ancak aynı genelge mahkeme tarafından iptal edilince bakanlıktan yazı gelmedi bahanesinin arkasına saklanmakta sakınca görmediniz. Lütfen biraz olsun ilkeli olun ve unutmayın radyasyon vitamin değildir.
Sağlıcakla…

1 yorum:

TÜMRAD-DER dedi ki...

Sayın ZEYNEL A. KAPLAN,
En içten duygularla teşekkürlerimi saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
''RADYASYON VİTAMİN DEĞİLDİR.''
HEYBET ASLANOĞLU