12 Kasım 2007 Pazartesi

SAĞLIK HAKKI VE HASTA HAKLARI


SAĞLIK HAKKI VE HASTA HAKLARI

“Dün dünde kaldı cancazım, artık yeni şeyler söylemek lazım.”
Mevlana

Hakikaten de yeni şeyler söylemek, yeni fikirler üretmek kısacası çok çalışmak lazım çook.
Bu gün size sağlıkla ilgili yeni şeylerden ve yeni şeyler söyleyen birinden Dr Mustafa SÜTLAŞ’tan bahsedeceğim.
Hasta hakları konusunda Türkiye’de sayılabilecek birkaç kişiden biri. Hasta hakları derneği HAYAD’ın ilk kurucularından.
Sonra hasta hakları mücadelesinin sadece hasta şikayetleri noktasına gelmesi ve tıkanması ile yine yeni şeyler söylemek ve yeni açılımlar yapmak için “Sağlık Hakkı Hareketi Derneği” kurucusu ve halen başkanı.
Bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da ciddi bilgi eksiği olmasına aldırmadan canla başla çalışıp o eksiği kapatmaya çalışan bir işçi.
Sağlıkla ilgili yazı yazan ve okuyan biri olarak bir çok yazımda başvuru kaynağım olması nedeniyle oldukça önemli bulduğum ve önemsediğim biri.
Bu günlerde Manisa’da. “Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları” ile ilgili bir dernek çalışmasına destek vermek için geldi. Birlikte ulaşabildiğimiz duyarlı kişi ve kurumları dolaşıyoruz. Her gittiğimiz yerde gazetede, televizyonda, dernekte, vakıfta, lokalde, lokantada anlatıyor. Oldukça sakin ama bir o kadar inatla.
Sağlığın bir hak olduğundan bahsediyor.
Sağlık hizmetlerinin, anayasamızda yazılı "sosyal devlet" ilkesi gereği “kamusal bir görev” olduğunu söylüyor.
Sağlık hizmeti ertelenebilir, yararlanmaktan vaz geçilebilir yada yerine başkası konulabilir bir hizmet değildir diyor.
Çünkü diyor dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, ülkemizde de "sağlık hizmetleri" hızla ticarileştiriliyor ve özelleştiriliyor. Sağlığı ticarileştirme ve özelleştirme, sağlıklı yaşama hakkımızın daha çok ihlâline yol açmaktadır. Oysa "Sağlıktan ve özgürlükten" tasarruf edilemez.
Tamda bu nedenle mücadele yürütmekten, birlik olmaktan, dayanışmadan söz ediyor.
Tüm bu yaşanan olumsuz gelişmeler ve sağlıktaki yıkıma karşın mücadele yürütmek hastaların, hasta yakınlarının, sağlık hizmeti sunanların (sağlıkçıların) dolayısıyla da tüm toplumun görevidir.
Öyleyse hasta haklarını, ama beraberinde sağlık hakkını da savunan, kişiyi hasta olmadan, sağlıklı yaşam hakkına kavuşturmayı öncelik edinen bir birlikteliği oluşturmalı ve bu sistemi oluşturmak için birlikte mücadele yürütmeliyiz diyor.
Tüm dediklerini, dediklerimizi ete kemiğe büründürecek bir çalışmaya, öncülük etmek yol göstermek içinde Manisa’ya geldi fazla söz etmeye gerek kalmadan bir davet yetti gelmesi için.
Pazartesi gününden bu yana birlikte çalışıyoruz ve bu amaçla ulaşabildiğimiz tüm kurumlara, bireylere ulaşmaya çabalıyoruz.
Ulaştığımız tüm yerlerde yukarıda yazdığım çerçevede ne yapmak istediğimizi anlatıyoruz. Sonra bu çabaların somutlaştırılması amacıyla yapacağımız toplantıya çağırıyoruz.
Toplantımız 20 Kasım 2007 günü saat:19.00 da Eğitim Sen Manisa Şubesinde olacak.
Bu yazıyı okuyan ve bir şekilde bu çalışmaya katkı koyabileceğini düşünen tüm dostları da o toplantıya katılmaya çağırıyorum.
Yazıyı Mustafa SÜTLAŞ’ın bir sözü ile bitireyim.
"En az yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz."
Sağlıcakla…

Hiç yorum yok: