Bu hafta sosyal medya ALS hastalığı ile ilgili duyarlılık
videoları ile çalkalandı. Birçoğunu izlemişsinizdir.
Baştan söyleyeyim, bu tür kampanyalar kişisel duyarlılık oluşturulması
açısından iyi. Bu nedenle duyarlılık gösteren herkesi takdir ediyorum.
Ancak kişisel duyarlılıklar bir yana bu tür kampanyalar gerçekte
neye hizmet ediyor diye düşünmeden edemiyor insan.
Yani işin kamera arkasında ne var?
***
ALS hastalığı 100.000 de 2 kişi de görülen bir hastalık.
Yani çok yaygın değil. O nedenle de, eğer bir yakınınız bu hastalıktan muzdarip
değilse ve sağlıkçı değilseniz adını hiç duymayacağınız birçok hastalıktan
sadece biri.
Peki ya diğerleri?
Örneğin: Uluslararası ilaç tekellerinin kar hırsı ile
tedavisi çok küçük bütçelerle yapılabileceği halde, Güney Afrika’da ölüme terk
edilen yarım milyon Tüberküloz hastası?
Peki ya AİDS hastalarının yaşadığı dram?
Bu gün Avrupa ve ABD merkezli ilaç tekellerinin uyguladığı “patent”
nedeniyle bir AİDS hastasının Türkiye’de yıllık tedavi gideri 9500 ABD Doları…
Evet, SGK bir AİDS hastası için yıllık 9500 Dolar ilaç
gideri ödüyor.
Aynı ilaçları Avrupa ve ABD’li ilaç tekelleri Afrika gibi
yoksul ülkelere indirimli veriyor.
Yani Afrika’lı bir kişi AİDS hastası olduğunda bizim yıllık 9500
Dolara aldığımız ilaçları 2000 dolara alabiliyor.
***
Buradan hareketle; ilaçların maliyeti ile ilgili bir önerme
ortaya atabilir ve ilaçların maliyeti 2000 doların altında diye düşünebiliriz.
Evet, 2000 Doların altında, hemde çok.
Bakın Afrika ne yapmış, yoksulluk nedeniyle 2000 doları
ödeyemiyorum ve vatandaşlarım ölüyor, bu patentleri kaldırın diye uluslararası
mahkemelere dava açmış.
Mücadele ediyor yani, kampanyalar örgütlüyor, yüz binlerce
insanın katıldığı protesto gösterileri düzenleniyor.
Olay o kadar büyümüş ki şu an Amerikalı bir ilaç firması
Afrika hükümetine, patentli ilaçları yıllık 600 Dolara satmayı öneriyor.
***
O zaman önermemizi değiştirip şöyle dememiz gerekir; demek
ki bu ilaçların maliyeti 600 doların da altında.
Evet, altında ama ne kadar?
Bu noktada Hindistanlı bir ilaç firması devreye giriyor ve
aynı ilaçları eğer patent gideri olmazsa 247 Dolara üretebileceğini duyuruyor…
Ne dersiniz?
Önermemizi tümden değiştirmeli ve vay insafsızlar mı
demeliyiz.
Peki, yıllık 9500 Doları paşa paşa ödeyen SGK’ye ne demeli?
***
Başa dönecek olursak, yani buzlu su meselesine, şunu diyebiliriz;
işin özü kapitalist ilaç tekellerinin aç gözlülüğünden başka bişey değil.
Kişisel duyarlılık oluşturmak iyidir, ama tek sorun
insanların duyarsızlığı diye düşünmemek gerekir.
Çözüm; herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli, kamusal,
antikapitalist sağlık…
Sağlıcakla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder