2 Eylül 2014 Salı

Barışa Masal…


Suda suretimiz çıkıyor, der “Masalların Masalı” adlı şiirinde, büyük usta Nazım Hikmet...
“Suda suretimiz çıkıyor/…/ suyun şavkı vuruyor bize…”
Ne kadar büyüleyici, masalsı ve masumdur o dizeler…
Tıpkı Ortadoğu gibi…
Bin bir çeşit, dilin, ırkın, mezhebin, dinin, kültürün bir arada yaşadığı; masalsı, masum ve büyüleyici Ortadoğu…
Ne zaman okusam bu şiiri, hep ustanın şiiri yazarken hayal ettiği ortamı, masalın geçtiği günü düşünürüm.
Gelin hep birlikte, böyle bir hayalin peşine düşelim bu yazıda.
***
Büyük bir çöl düşünelim ve ortasında bir vaha olsun…
Küçük, duru bir göl olsun bu vahada…
Suyu duru bir göl…
O kadar duru ki; küçücük bir kızın gözleri gibi…
Üç bilemedin dört yaşlarında Şengal’li veya Gazze’li veya Lazekiye’li veya Tıkrit’li bir kızın su yeşili kocaman gözleri kadar duru…
O kadar…
“Yaşam” diyelim biz bu suya…
***
Suyun üstünü kaplayan bir çınar ağacı olsun…
Kocaman yeşil bir çınar…
O kadar büyük, o kadar yeşil olsun ki bu çınar; Ortadoğu gibi…
Her yere gölgesi düşsün…
Bütün bir vahayı gölgesiyle ihya etsin çınarımız, yeşile kessin her yan...
Yetmez, her kuşu; cinsine, rengine, ötüşüne bakmaksızın dallarında konuk etsin; börtü, böcek mutlu mesut gezinsin kabuklarında…
“Barış” diyelim biz bu çınara…
Hani; özlemle, yaşlı gözlerle, yürek ezintisiyle beklediğimiz barış…
 ***
Aylardan Mart olsun…
Veya Eylül…
Eylülse biri…
Martsa yirmi biri olsun günlerden…
Hani yeni gün olan, halkların doğum ümidi olan, hani Şahı Merdanın doğduğuna inanılan,  Nevroz, Nevruz, Navroz… Yada Newroz densin, fark etmesin, ne dendiği adına…
Biz bu masalı hayal edelim gelin.
Kız çocukları, korku nedir bilmesinler bu vahada, oğlan çocukları şiddeti değil; sanatı, sporu, gülmeyi öğrensinler…
Eğilip bir birlerinin yüzlerine, su damlacıkları düşürsünler parmak uçlarından…
“Hoşgörü” diyelim buna da…
***
Kediler olsun; gururu temsil etsinler, tavus kuşları olsun…
Şiir okusun isteyen…
“Su başında durmuşuz/…/ suda suretimiz çıkıyor/ …/ suyun şavkı vuruyor bize/ çınar, ben, kedi, birde güneş…”
Her sabah suyla yüzünü yıkayıp, yüzünü güneşte kurutanlar belki ilk defa gülsünler bu masalda…
Şatilla’da, Cenin’de, Nablus’da, Şareyn’de, Rüdav’da bolluk ve bereket konuşulsun, başka bişey değil…
“Onur” diyelim adına…
***
“Su serin…” diyelim, “Çınar ulu…”, “Güneş sıcak…”
“Çok şükür yaşıyoruz/ suyun şavkı vuruyor bize…”
Dünya Barış Günü Kutlu Olsun…
Sağlıcakla…


Hiç yorum yok: